Mavi Yeşil Dergisi benim için bir ilki simgeliyor ve yeri ömrüm boyunca apayrı olacak. 2012 yılında başlayan yazın hayatım boyunca yazdıklarımı ekibinde yer aldığım dergi ve fanzinlerde, ayrıca kişisel blogumda yayımlamış; eşikten dışarı adım atmamıştım. Fakat gün geldi ve geride ne bir dam ne de eşik kaldı. Yazı maceramın devamı için yörük ceddim gibi konar göçer bir yol izlemem ve kapısını açan her meclise misafir olabilmem gerekiyordu.
Bu yolculuğa başlamak adına tekrar kendimi bulmak, kaybolan heyecanı tazelemek için pandeminin başlarında İsmini Hak Etme Derdindeki Öykü adlı kitabımı hazırladım. Kitap çıkana kadar var olan heyecanım birkaç aya kayboldu ve daha da uzaklaştım. Hüseyn Kaya hocamın beni sarsması ile hem öyküyü hem de kitabımı yeniden sahiplenerek çıktım yola. Unutmamak için sevgili hocamın sözlerini buraya not düşüyorum:
Şuan yeniden toparlanıp okumaya, yazmaya devam etmezsen, edebiyata dair her şey ilerde torunlarına anlatacağın birer anı olarak kalacaklar.
Edebiyat dergilerinde yazmak, kendini görmek, yetiştirmek adına büyük bir kazanç. Hem çevre edinmek hem de edebiyatı yurt edinebilmek adına gerekli bir çaba. Maalesef bunu çok geç idrak ettim fakat yine de daha da geç olmadığına şükrediyorum. Bu yolda kapısını ilk aralayan yaşadığım şehrin 23 yıllık çınarı Mavi Yeşil Dergisi oldu: Köstebek Ocağı adlı öyküm ile derginin 134. sayısında misafir oldum.
Mavi Yeşil Dergisi ve Hasan Öztürk
Mavi Yeşil Dergisi, Rize merkezli bir edebiyat, kültür, sanat dergisi. Hasan Öztürk hocanın gözünün nuru diyebileceğimiz dergi, taşra edebiyatının samimi bir yolcusu. 23 yıllık ve 134 sayılık yayım hayatına aralıksız devam etmesi ve bunu Rize gibi küçük bir şehirde yapıyor olması, onun yerini kıymetini artırıyor.
Hasan Öztürk ile öyküm yayınlandıktan sonra tanışmak nasip oldu. Edebiyat üzerine bolca eser kaleme almış, yıllarını buna adamış, tebessümü bol, muhabbeti candan birisi. Onunla geçirdiğim kısa sürede bile çokça şey öğrendim. Gayretine hayran kaldım: Aynı zamanda bir lise öğretmeni olan Hasan Öztürk, Mavi Yeşil Dergisi’nin yanı sıra okulunda öğrencileri ile Timya adında aylık bir edebiyat bülteni ile dönemlik Erdem adında bir edebiyat dergisi daha çıkarıyor imiş. Elbette yanında yöresinde bu güzel işlerde birlikte olduğu harika insanlar da var.
İsmail Şimşek’in Vakti Saati
Hasan Hoca ile tanışmama vesile olan İsmail Şimşek hocam da bu güzel insanlardan. Adını dergide görmüş ve bir kitabevinde de kitabına denk gelmiştim. Kitabevindeki çalışan, yarım saat kadar sonra tanış olacağımız Murat’a kitabı ve yazarı sorduğum anda tevafuk İsmail Hoca da oradaydı. Önce İsmail hoca ile sonrasında da onun çağrısıyla Hasan Öztürk ile tanıştık. İsmail hocanın öykülerini henüz okuyamadım ama öğrencileri ile yaptığı etkinliklere şahit oldukça ağzım açık kaldı, saygım arttı. Benim ancak hayalini kurabileceğim harika etkinlikler yapıyorlar edebiyat adına. Başrolünde öğrencilerin olduğu onlarca kitap söyleşisi, yazar buluşması vb. Okullarının youtube kanalından hepsine şahit olabilirsiniz: Edebiyat Sözlüğü programları ise favorim.
Yazıda bahsi geçenlere dair:
- Hüseyn Kaya hocamın okunası kitabı: Çırpınıp İçinde Döndüğüm Deniz
- Hasan Öztürk hocamızın son kitabı: Gündem Edebiyat
- İsmail Şimşek öğretmenimizin öykü kitabı: Vakti Saati
Bir yanıt yazın