Yeni Yıla Dair Bir Şeyler

Her yeni yıla girerken bir şeyler karalamak adet midir blog dünyasında? Bir kişisel blog yazarı için yazı konusu olarak bulunmaz nimet gibi görünüyor aslında. Oğuz Aksaç’ın, geçtiğimiz yılın son eseri olan Sabahtan Uğradım Ben Bir Figana ile yazmaya başladığım yazının başından ve sonundan emin olmadığım gibi bu yıl için de aynı düşüncelere sahibim.

Hiç iki bin yirmi ikiye girmesek de olurdu! Son bir aydır yılın geri kalanına bedel okumalar ve öykü denemeleri yapmış olmanın verdiği hazzı, sırf yılın adı değişti diye kaybetmekten korkuyorum. Bu yılda dair en büyük umudum; bu okuma-yazma serüvenine eşlik eden çizim heyecanlarını devam ettirebilmek. Bir iki içimde saklı kalması gereken umut daha var bu yıla dair ama sanki dillendirsem uçup gideceklermiş gibi geliyor.

İsmail Çakır’dan Kırmızı Buğday ile devam ediyoruz. Bu hep böyledir. Hangi türkü çalarsa çalsın, youtube iyi tanımış beni ki hemen ardından İsmail Çakır gelir. Dert yüklenir ağır ağır gereksiz yere. Hoşuma da gitmiyor değil. Sanki bir mutluluk taciri bir hap gibi bazı türküler. Hüzün de, yer yer gözyaşı da mutluluk verir bana. Okuduğun öykülerin kahramanları gelir gözümün önüne, türküleri oynarlar bir kanal yedi klasiği gibi.

Metehan Polat, tanırsın belki, çocukluğundaki saf sesiyle Bahar Gelsin diyor. Çocukluğuma dair anılar geliyor ve yeni yıldan kıskanıyorlar beni. Bunca yıldır koyduğum hedeflere gülüyoruz ve de uyku öncesi hayallerimize. Sahi hedef koysak bu yıl için, neler olurdu?

  • Daha fazla öykü yazmak ve farklı dergilerle okumak.
  • Daha fazla okumak ve öyküye dair okumalarımı artırmak.
  • Çizim derslerimde temel sanatı bir nebze olsun çözebilmek ve ilerleyebilmek.
  • Blogu en az geçen yıl kadar aktif tutabilmek.
  • Bloga yazdıklarımı youtube için de kayda alabilmek.
  • Bisikletimin pas tutmaması.
  • Kilo vermek ve sağlığıma dikkat edebilmek.
  • Yüksek lisansa başlayabilmek.
  • Ehliyetimi başarıyla almak.

Yok diyoruz ya hani, bakmayın siz bize. Aslında hep umudumuz vardı bizim. Ana yaşı ile otuz yılın otuzunda da umudumuz vardı her derde, sıkıntıya, kavgaya, gürültüye, gözyaşına, yoksunluğa rağmen, hep vardı. O zaman bir madde daha:

  • Umutlu çocuklar yetiştirmeye devam edebilmek.

Uğur Önür, Karanfilim Sarkarım ile akıyor zaman. Yazacak, saçmalayacak pek bir şey yok avcumda. Akşam Sezer abi ile oyun oynarız belki. Güzel olur. Refik Halit okumalarına başladım Hüseyin hocamın telkini ile. Sonra biraz da Memduh Şevket’i ziyaret edeceğim. Ayrıca halk kütüphanelerini sevin. Sağlık ve huzur temennisiyle…

Previous Article

Aşıklar Bayramı, Kemal Varol

Next Article

Defter Satın Alma Hastalığı

View Comments (10)
  1. Musmutlu yıllarınız olsun Adamkarga 🙂 Tüm hedefleriniz gerçekleşsin diye umuyorum. Ben 2022’den umutluyum, güzel olacak..

  2. Hepsi çok güzel temenniler. Yapılabilirliği var mı? Var. “Bütünüyle elde edilemeyen bütünüyle terk edilmez.” kaidesince ne kadarını gerçekleştirebilirseniz kâr sizin için.

    O, en sondaki madde takıldı benim kafama. “Umutlu çocuklar yetiştirmeye devam edebilmek.” Bu nasıl olacak be hocam? Çivisi çıkmış bir dünyada ve -daha özelde düşünürsek çivisi çıkmış bir ülkede- umudu olan çocuklar yetiştirmek hâlâ mümkün mü? Ben sizin kadar umutlu bak(a)mıyorum yarınlara.

    Sonra da diyorum ki: Hadi 2022, yanılt bizi!

    1. Umut olmazsa yaşamanın da bir anlamı yok. Her şeye rağmen yüzü gülebilen, umutlu çocuklar.. birkaç tanesine bile vesile olabilsem ömürlük yeter bana 🙂

  3. O kadar naif o kadar masum şeyler dilemişsin ki yattığım yerden 1 milyon dolar edinme hayalim aşırı kirli geldi şu an. Canımsın Karga, buralarda ve buraların dışında da daha sık görüşmek dileğiyle.
    İyi yıllar dilerim.

  4. Güzel dostum,
    Yeni yılı sana ve ailene huzur, mutluluk, sağlık ve bereket getirmesini dilerim. İnşallah bütün hedeflerine kolayca ulaşırsın. Son zamanlardaki kitap okumalarındaki ivmeni de kaybetmemeni dilerim. Ve senden daha çok yazı ve hikaye okumayı istiyoruz bu yıl.

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir