Her gün işe yada okula gidiyor, günün sonunda evimize geri dönüyoruz. Okulum ve yuvam arasındaki 3 arşınlık (yaklaşık 2 kilometre) yolu yürürken fırsat bulduğum zamanlarda yazmak, fotoğraf çekmek.. sadece yolun izleriyle sınırlı tutacağım bir yazı paylaşmak diledim. Bu yeni yazı dizisi ilerleyen zamanlarda 3A.Y. etiketiyle karşına çıkacak 🙂
Renkleri yaşıyorsun yol boyu..
biriken yağmur sularının aktığı derenin şırıltısı..
asfaltın toprakla buluştuğu noktalarda kah tek başına kah grup halinde salınan papatyalar..
Tamam doğa romantizmini bir kenara bırakıyor önümde kendi dilinde çağrışan çalıkuşunu izlemeye koyuluyorum. Daha iyi görmek için attığım üçüncü adımla kaçıyor konduğu daldan.. şimdi görüntüsü yok olsa da kulağım şekillendiriyor sesini.

Bir yarasa yavrusu daha buldum bugün. Yuvasından atılmış olsa gerek sınıfıma sığınmış. Öğrencilerin korku içinde kaçışmasıyla fark ettim ve tir tir titrer vücudunu avcuma aldım.. grinin en hoş tonuydu tüyleri. O ilk yarasa dostum değildi. Daha önce çokça yavru düştüğü için fark ettiğim büyük bir yuva vardı. Zayıf düşmüş olanları ve ölüme yakın olanları atıyorlarmış yuvadan. Kovulmuşlarla bir süre arkadaşlık edip yuvalarına geri koymuştum. Bu yeni misafiri de oraya koymak istesem de elimden ayrılmadı.. girmem gereken ders ve korkan öğrencilerim nedeniyle mecburen ayrılmalıdıydık.. onu incitmeyecek bir zorlama.. yavru yarasanın uçuşunu seyreden bir karga.
Güzel bir yazı olmuş elinize emeğinize sağlık.
Teşekkür ederim, hoş geldiniz..