Nikolas filmi, her yılbaşı yaklaşırken birçok yenisi çıkan Noel filmlerinden bir tanesi. Sevgili karım sağolsun, pek bi’ sever karlarla kaplı Noel filmlerini. Geçen yıl birlikte Netflix yapımı Klaus filmini izlemiş ve çok beğenmiştik. Bu yılsa karşımızda yine bir Netflix yapıtı olan Nikolas filmini bulduk. Nikolas, dünyasıyla bizi öyle büyüledi ki tüm planlarım bozuldu.
Plan şuydu: Akşam yemeği sonrası pek karnım doymadığı için nazlanmamın ardından Melek çay koymuş ve sabah yaptığı kekten atıştırmaya niyetlenmiştik. Yemek yerken ve böyle küçük kaçamaklar esnasında illa ki bir şeyler izlememiz gerekiyor hissi ile Netflix’te dolanırken Nikolas’ı açtım. Önümüzdeki kekleri bitirene kadar en fazla yarım saatçik izler ve sonra Melek kendi işine ben de bilgisayar başına dönerim diye planlamıştık o an için. Ama başaramadık. Bir buçuk saat süren Nikolas filmi, bizi bırakmadı hiç bir yere. İyi ki bırakmadı.
Nikolas filmi konusu
Nikolas, karlarla kaplı bir ormanda, oduncu babasıyla birlikte yaşıyor. Annesi, sizlere ömür. Nikolas, annesinin ardında bıraktığı hatıralara ve onun her gece anlattığı Elf Diyarı masalına gönülden bağlı, güler yüzlü ve umut dolu bir çocuk. Babasının ise tek derdi oğlu için güzel bir gelecek sunabilmek amacıyla daha fazla para kazanabilmek…
Bir gün Nikolas’ın babası uzun bir yolculuğa çıkar ve Nikolas da babasının ardından evden ayrılarak fare dostu Miika ile annesinin gönlünde ördüğü hayal yumağını, Elf Diyarını aramaya çıkar. Kuzeye doğru başlayan yolculuğunda en çok ihtiyacı olan şey umudu ve sihre olan inancıdır. Nikolas, umutlu sihirlerle dolu, naif ve eğlenceli bir Noel filmi: Macera, acı ve sürprizlerle dolu bir dünyası var Nikolas’ın.
Nikolas filmi yorumu
Filmi izlerken yüzümde sabit kalan bir tebessüm vardı hep. Film günümüz dünyasında, annelerini kaybeden ve üzüntüleri nedeniyle Noel’i kutlamayan üç küçük çocuğun evinde başlıyor. Babaları, Noel akşamı onları teyzelerine emanet ediyor ve dışarıdan ketum görünen teyzemiz anlatıyor hikayeyi bizlere 🙂 Hatta şu repliğini çok sevmiştim.
[fosforlu]”Evren hikâyelerden oluşur, atomlardan değil.”[/fosforlu]
Filmi izlerken, teyzelerini dinleyen o üç çocuktan dördüncüsü gibi hissettim. Sanki bana anlatıyordu: Evet, kendimi çok kaptırabiliyorum filmlere. Filmin sonlarına doğru minik mutluluk gözyaşları bile döktüm. Eğer kesinlikle sorgulamayıp hoş göreceğim manevi hassasiyetlere sahip değilseniz, ailecek izlenebilecek, oldukça güzel bir filmdi. Ayrıca filmden unutamadığım bir replik daha var:
[fosforlu]”Bir şeyi görmek için ona inanmak gerekir.”[/fosforlu]
Nikolas filmi hakkında
Filmin orijinal adı “A Boy Called Christmas” ve Matt Haig tarafından yazılan aynı adlı bir kitaptan uyarlama. Yazarımızın Noel’e dair çok satan üç kitabı daha varmış ve bu film tutarsa ki çoktan tutmuş bile olabilir, eminim onları da yakında Netflix kapar. Nikolas filminin başrollerinde Profesör Minerva McGonagall, özür dilerim o Harry Potter’de idi, Maggie Smith de var. Aslında kendisi filmin anlatıcısı. Onu yeniden görmek güzeldi, çok yaşlanmış ama hâlâ eşsiz bir oyuncu.

Yine bir film ve yine filmden çok fazla ipucu vermeden bir şeyler anlatma çabasıyla kıvranan ve saçmalayan bir karga! Umarım az da olsa film hakkında hoş bir iz bırakabilmişimdir sizlerde. Eğer diğer film yorum çabalarımı okumak dilerseniz buradan ilgili kategoriye ulaşabilirsiniz. Sağlıcakla.
Bir yanıt yazın