Dağ Keçisi

Önce Lada vardı. Dağ keçisi de derler, Niva. Üç maaşla alabiliyordum abi, mucize gibi bir şey. Doksan dört model, çekme demirli, çürüksüz, Tofaş direksiyon kutulu. Geyik dağlarına çıkardım onunla. Çocukluğumda babamla traktör sırtında tavşan anladığımız yamaçları bana mısın demeden tırmanırdı. Nivamın şansına elim hiç boş dönmezdim. Gün ağarmaya başladığında bir dere kenarı bulurduk kendimize. Allah ne verdiyse pişirir, yer ve evin yolunu tutardık. Aradan bir yıl geçmeden fiyatı katlandı, tutabilene aşk olsun. Artık onunla kurduğum uyku öncesi hayalleri bile ulaşılmaz oldu. Hayalleri bile garibanlıktan kurtulamayan bu kardeşin artık rüyasında bile göremiyor dağ keçisini.

örülenler:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

dedemin kaşları gözleri üzerine dökülür ve ben ona benzemekten korkardım çocukken. büyüdüm, o ise yaşlandı; alzaymıra bağlı nokta noktalar nedeniyle vefat etti birkaç yıl önce. o vefat edince fark ettim tek tük uzayan kaşlarımı ama kaştan değil unutmaktan korkuyordum artık.

adamkarga © 2009-2024 | blogun içerikleri Allah’a emanettir. #işbirliği