2021 Başlarken

Heyecanlıyım. Neden bilmiyorum ama ilk kez blog yazıyormuşum gibi bir his var içimde. Yazı öncesinde eşimle birlikte geçtiğimiz yılı anımsamaya çalıştım ve 2019 yılının sonunda yazdığım yazıya göz attım. 2020 için ufak da olsa güzel planlarım varmış: Suluboya öğrenmek, bisiklet sürmeyi alışkanlık haline getirmek, daha fazla öykü yazmak. Suluboya öğrenemedim, bisikletimi ise satmak zorunda kaldım ama sonradan kardeşim kendi bisikletini hediye etmiş olsa da yeni bir şehre taşınmanın verdiği ilginç ruh hali ile zaman ayıramadım. Öykü yazmak konusunda hayalim gerçekleştirerek bir öykü kitabı çıkardım. Eğer defterime not aldığım her şeyi anlatabilirsem; 2021 ile birlikte blogumun en uzun yazısına hoş geldin 🙂

2020’ye dair

gıcık misafir

Ailemiz için pandemiyi saymazsak başımıza gelen en kötü şey Lily’den ayrılmak oldu. Lily bir Van Kedisi idi ve onu ilçedeki bir veterinerden sahiplenmiştik. Bize sağlıklı bir dişi olduğunu ifade etmişti veterinerimiz. Sevimli olduğu kadar hırçın, tepkisiz bir kediydi. Zamanla bize alışacağını düşünerek kötü bir şeye yormadık. Bu sırada aşılarını da düzenli olarak ilçeye inerek yaptırdık. Büyüdükçe daha da hırçınlaşmaya ve vücudumuza zarar vermeye başladı. İşte bu süreçte öğrendik ki Lily’miz sağır bir erkek kedi imiş. Veterinere mi kızmak gerekli yoksa kendimize mi arada kaldık. Kızmak yerine tedavi arayışına giriştiğimizde köyde yaşadığımız için altından kalkamayacağımız seçenekler ortaya çıktı. 2020 yılının başlarında İstanbul’da ona daha iyi bakacağına ve tüm gerekli tedavileri karşılayabileceğine inandığımız bir kişiye sahiplendirerek ondan mecburen ayrıldık. Belki bize kızabilirsiniz ama ilçeye bir saat uzakta olan ve kendi vasıtası olmayan bizler için başka bir çare yok gibiydi. Eşim her gün tekrar tekrar Lily’nin fotoğraflarına bakar ve bana da her ne iş yapıyor olursam olayım ara verdirip baktırır fotoğrafa 🙂 Onu özlüyoruz ve onun yerine düzenli olarak karşılaştığımız sokak kedilerini çantamızda her zaman taşıdığımız yaş mamalarla besliyoruz.

kaşık oyma çıraklığı

Bu yıl yaşadığım en güzel şeylerden birisi de kaşık oymacılığı heyecanıydı. Yaşadığımız köyde kendime bir usta bulmuş ve ondan bu işi öğrenmeye gayret etmiş hatta dört kaşık da oymuştum. O zamanki heyecanımı anlattığım şu yazıyı okumanı tavsiye ederim. Maalesef yılın geri kalanında kaşık oymaya da devam edemedim ama bir kenara da bırakmadım. İlerde uygun bir ortam oluşturup yine yeni kaşıklar oymak istiyorum. Bir kaşıkla uğraştığım saatlerde aldığım tadı yakalayabildiğim çok şey yok.

kitap çıkarma heyecanı ve edebi uğraşlar

Pandeminin başladığı ve evlere kapanmaya başladığımız günlerin kaşık hobisine başlayıp ufak bir ara dahi verdiğim günlerinde ücretsiz kitap çıkabileceğim bir sistemin reklamı ile karşılaştım. Kitap çıkarmak benim için sadece bir ütopya idi. Asla kesilecek ağaçlara değebilecek bir eser ortaya koyamayacaktım. Kriter bizatihi kendim olduğu için bunu aşabilmem çok zordu. Normal bir yayınevi kitabınızdan belli bir sayıda basar ve satılsa da satılmasa da o ağaçlar kurban edilir. Fakat reklamını gördüğüm KDY sisteminde “print on demand” adı verilen sistem vesilesi ile kitabınız satılınca sadece alan kişi için o an baskı alınıyor ve hiç bir sayfa boşa gitmiyordu. Eğer merak ettiysen süreci ve sistemi anlattığım şu yazıyı okuyarak bilgi sahibi olabilirsin.

Günlerce uğraştım. O güne yazdığım tüm öyküler alıp tekrardan irdeledim. Bir çoğunu eledim ve düzenledim. Ardından güzel insanlarla paylaşıp onlarla birlikte tekrar tekrar yeniden düzenledik öyküleri hatta bir çoğunu neredeyse baştan yazdık. Ortaya ellidört sayfalık minik bir eser çıktı. Dünyalar benim oldu. Satılması için değil de koca bir hatıra olması için hazırladığımdan satış sayısına dönüp bakmadım. Bu yıla dair en güzel şeydi desem eksik kalır. Temin etmek dilersen buradan ulaşabilirsin 🙂

2020’nin edebi çabaları kitapla sınırlı değildi. Yıl içerisinde şeyhim (aramızdaki hitap şeklimiz) Mete Almalı ile birbirimize konular vererek öykü yazmaya zorladığımız altı sayılık bir instagram hikaye fanzini çıkardık. Kişisel profillerimizden paylaştığımız fanzine bu yıl da tüm hız kaldığımız yerden devam edeceğiz.

Yine güzel dostlarla potkal adındaki basılı faninimizi pandemi şartları nedeniyle internet sitesine taşıdık ve kendimiz için bir arşiv haline getirdik. Şiirler ve öykülerle dolu olan sığınağımıza buradan ulaşabilirsiniz.

Hayalini kurduğumuz ömür boyu yaşanılası yer 🙂

şehir değişikliği ve arkamda bıraktıklarım

Yaşadığımız köyü çok seviyordum: Doğasını, insanlarını, arkadaşlarımı ve her ne varsa. Ama Karadeniz bambaşka bir rüyaydı. Buradan daha güzel bir köy evinde yaşayacaktık, bahçemiz olacaktı, Karadeniz gözlerimiz önünde dalgalanacaktı, cüce keçilerim olacaktı ve bahçede genişçe bir kuş bahçem olacaktı. Tayinden pek umudumuz yoktu ama sonuçları beklemenin stresi ile günlerimiz birbirine girdi.

Listenin ilk sırasından eşimin memleketine çıktı tayinimiz. Her şey istediğimiz gibiydi. Taşınma sürecinin stresinden perişan olduk ama sonunda Rize’ye vardık. Kendi memleketimden ayrılmak çok zor gelmedi ama arkamda bıraktıklarımı düşünmek üzüyor ara ara. Öğrencilerimi, düzenli olarak dere kenarına inen ve tüm köyün görüp bir benim göremediğim geyikleri, arkadaşlarımda muhabbetleri ve ansızın plansız kurulan piknik sofralarını, Çorbacı Ali Baba’nın çorbalarını ve daha birçok şeyi özlüyorum. Bu özlemlerim pişman olduğumu düşündürmesin size. Taşınmakla alakalı tek burukluğum hayallerimizi yaşayamıyor olmak. Maalesef bir köy evi bulamadık ama ilerisi için vazgeçmiş değiliz. Şuan bir apartman dairesinde oturuyor olsak da önümüzde Karadeniz tüm heybetiyle dalgalanıyor.

alakasız iki youtube kanalı

2020 hedeflerim arasında adamkarga adlı youtube kanalımda düzenli vloglar yayımlamak da vardı. Fakat bunun için tek bir adım bile atamadım. Kısa doğa videoları ve şiir, öykü okumaları yapmış olsam da hedefimden daha yılın ilk günlerinde vazgeçmiştim. Vazgeçip de ne yaptın derseniz bir başka kanal açarak orada oyun videoları çekmeye başladım. Ne kadar da alakasız, değil mi? Kararsız Karga adını verdiğim bu kanal için bir yılda beş bin aboneye ulaşmak hedefim vardı ve bunu başardım. Keyif aldığım her şeyi yaşamaya devam etmek istiyorum. Hayatımın kısa özeti; her şeyden biraz ama hiç bir şeyden tam değil!

Cancağzım Osman Hasdemir’in bana ithaf ettiği şiiri 🙂

2021 üzerine

Yeni yıla dair büyük hedefler ve planlar yapmak pek tarzım değil. Ufak hayallerim elbette var ve bunlardan birisi de blogum üzerine. Blogumda büyük bir kararlılıkla baştan aşağı değişikliğe giderek görsel odaklı temalardan yüz çevirip sadeliğe koşuyorum. Sezer İltekin ve Tahsin Sungur canlarımın yardımıyla standart wordpress temasını kendime göre düzenleyip aktif ettim. Eksiklerini ve olmasını dileğim ufak özelliklerini zaman içinde tamamlayacağız ve sürece siz de şahit olacaksınız 🙂

Yeni yılda kişisel youtube kanalımda daha fazla içerik paylaşmak istiyorum. Hobilerimden kesitler paylaşacak ve daha fazla doğa manzarasını sizlerle buluşturmaya çalışacağım. Belki yeni seslendirmeler de yapabilirim. Ayrıca oyun kanalımda da şu ana kadar sağladığım düzeni devam ettirmeyi ve yeni kardeşler edinmeyi diliyorum.

Bu yıl kitap okumak istiyorum 🙂 Yazmak üzerine çalışmalarıma ağırlık vermek ve düzenli yazıp okumak.. Şu an yazarken bile kendime gülüyorum ama umarım başarabilirim. Ayrıca Potkal ekibimizle alakalı oldukça keyifli hayallerimiz var. Bir de posdcast meselesi var. Bir kez başlayınca bırakmak istemiyor insan. Sezer İltekin ağabeyim ile giriştiğimiz bu işe bir yıl ara vermiş olsak da umarım bu yıl da devam edeceğiz. Her bir adımı seninle burada paylaşıyor olacağımdan emin olabilirsin.

Yeni Yazı Posta Servisi

8 Comments

  1. Sezer abinin yazısını ve senin yazını okuduktan sonra bi’ heves gelip aslında yapabileceğim onlarca hedef koyasım geliyor önüme, sekmeyi kapattıktan sonra vazgeçeceğimi bildiğimden kalkışamıyorum da. Kendi üşengeçliğimi görmeye üşeniyorum resmen.

    Buradan kendime sizden yola çıkarak tek bir hedef koyacağım o halde, 2021 benim için de blog yılı olacak. Haydi bism…

    • Bu yıl umarım sevdiğin işten hayatını idame ettirecek kazanç sağlar, gönlünde ve zihninde her şeyi rayına koyarsın. Üşendiğin her an kafana tokmakla vuracak, her an yanında olmaya hazır dostların var. Photoshop 2020yi kurmak başaramayacağın bir şey yok inanıyorum ki 🙂

    • Kesinlikle 🙂 Birlikte bir şeyler yapmanın verdiği güç ve azim çok daha farklı. Umarım hepimiz adına hedeflerimizin üzerine çıktığımız bir yıl olur 🙂

  2. Peren

    Ubeyd Lily’niz için gerçekten üzüldüm 🙁 ama bence de ayrılmanız doğru bir karar olmuş. Bu konuda size kızanlar oldu ise de, kendinizi üzmeyin.
    Bu arada bir veterinerin, hadi kulağındaki problemi geçtim de, cinsiyetini tahlil edememesi çok ilginç gerçekten…
    Umuyorum ki gelecek günlerde güle oynaya, dilediğin gibi bahçeli müstakil bir ev bulursunuz ve hayallerini gerçekleştirirsiniz 🙂

    • Maalesef çok üzücü ve yorucuydu bir süreçti bizim için ama yavaş yavaş etkisini atlatıyoruz. Kendimizden çok kızabilen olmadı. Maalesef bir veterinere güvenmek konusunda bile güvenimiz sarsıldı.
      Çok teşekkür ederim. Umarım hepimiz için güzel bir yıl olur. Senin için de hayallerinle, musmutlu bir ömür dilerim 🙂

  3. Geriye bakınca ne çok şey yaşamışım diyorsun. Oysa yaşarken pek az geliyor ya da yetersiz. Hepsi geçti artık. Dolu dolu günler geçirmek ümidiyle, tam performans devam. Daha iyi yerleri hakettiğine inanıyorum. Duyularını aktifleştir ve kendini tamamen serbest bırakmanın yolunu bul. Yolun açık olsun… 🙂

    • Umarım bulabilirim. Hoş temennilerin için çok teşekkür ederim. Her ikimiz için de hayallerini yaşadığı ya da en azından hayallerini yaşamaya başladığımız bir yıl olur 🙂

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir