Selçuk Ören, benim için başta Şehzade Yangını ve Kasap olmak üzere birçok güzel işte imzası olan harika bir çizgi roman çizeri ve yazarıdır. Şehzade Yangını serisini okuduktan sonra içimde kalan bazı soruları kendisine sormak istedim ve sağ olsun kırmayarak oldukça güzel bir şekilde cevapladı. Röportaja geçmeden önce eğer Şehzade Yangını serisi hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak dilersen buradaki yazımı okuyabilirsin. Selçuk Ören’i ve harika işlerini daha iyi tanıyabilmek için ise Selçuk Ören’in instagram hesabını ya da web sitesini ziyaret edebilirsin. Röportaj sorularım ağırlıkla Şehzade Yangını serisi hakkındadır. Keyifli okumalar.
Selçuk Ören Röportajı
– Öncelikle sorularımı kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. Şehzade Yangını macerasına başlama serüvenini paylaşabilir misiniz?
Röportaj davetiniz için ben teşekkür ederim. “Şehzade Yangını” projesi aslında 2013 yılında bir t-shirt illüstrasyonu serisi için bulduğum fikirlerden biriydi. Ancak t-shirt projesi iptal oldu ve ben de o sıralarda çizgimi geliştirmek için kişisel bir proje yapmak istiyordum. Elimdeki fikirlerden, hikaye olmaya en yatkın olan üzerinde çalışmaya başladım. Osmanlı döneminde veba salgınının olduğu dönemleri araştırdım. Bulduklarımdan en ilginci 1768’de gerçekleşendi. Lale devri sonrasında başkentin siyasi ve günlük yaşamı derin yaralar almış durumdaydı ve yaşanan kaos ilginç karakterler yazmak için çok fazla imkan veriyordu. Yedi aylık bir okumadan sonra karakterlerimi belirledim. Birbirleriyle kesiştikleri noktaları ve aldıkları kararların diğerlerine nasıl etki edebileceğini çalıştım. Hikayenin ana düğümlerini sağlamlaştırdıktan sonra da senaryoyu yazmaya başladım. 2014 yılında üniversite bitirme projesi olarak kırk sayfa ürettikten sonra ortaya çıkan fasikül ile Sırtlan Kitap’ın sahibi Emre Yavuz ile görüştüm. Projemi kitap olarak basabileceğini söyledikten sonra da serinin ilk kitabını tamamladım ve Mart 2015 yılında raflarda yerini aldı.
– Hikayenizde farklı zamanlar ve karakterler arasında bolca geçişler mevcut. Bir kitapta ana olayın farklı bir yakasında tanıştığımız yeni bir karakterin yolu illa ki sonraki kitapta hikayesine şahit olduğumuz diğer karakterlerle kesişiyor. Kahramanlarınızı ve olaylarını yazarken, çizerken ilham aldığınız tarihi gerçeklikler nelerdir?
Hikayeyi tasarlarken özellikle bunun peşindeydim. Gerçek hayatta çoğu insan için “kısmet” olan şey başkalarının hareketlerinin etkisi olduğunu düşünüyorum. Başkalarının eylemleri iyi ya da kötü bir şekilde hayatlarımızı bazen bireysel bazen de toplu olarak etkileyebiliyor. III. Mustafa’nın ölüm korkusu ile geçen şehzadelik yıllarının etkisiyle verdiği kararlar, Tophane sokaklarında namını yok eden hasmından intikam almaya çalışan Tahir’i içinden çıkılmaz bir durumun içinde bırakabiliyor.
Senaryoyu yazarken tek bir tarihi olaydan etkilendim gibi bir şey olmadı aslında. Araştırma yaparken pek çok şeyden etkilendim; alınan bir savaş kararı, harem ağalarının emekli olduktan sonraki yaşamları, kabadayıların hasımları ile mücadeleleri… Pek çok irili ufaklı olay yada günlük yaşam biçimi birbirinin içine geçti.
– Kahramanlarımızdan Şehzade Cihangir en fazla ilgimi çeken oldu. Eğer yanılmıyorsam Sultan III. Mustafa’nın bu isimde bir oğlu yoktu ve Cihangir, III. Mustafa’nın şiirlerinde kullandığı mahlasıydı. Acaba bu mahlas, karakterinize isim verirken göz önünde bulundurduğunuz bir nokta mıydı?
Şehzade Yangını’nda olayların ana tetikleyicisi III. Mustafa ile oğlu Şehzade Cihangir arasındaki ilişki. Hikayemi özgürce kurgulayabilmek için tarihte olmayan bir şehzadeye ihtiyacım vardı. Hikaye üzerinde çalışırken de ortaya “Şehzade Cihangir” çıktı. İsmi belirlerken de söylediğiniz gibi III. Mustafa’nın mahlasını kullandım. Çizgi romanın sonunu hayal ettiğimde: elindeki tüm güce rağmen yaptığı seçimlerin altında ezilen ve yaptıklarından pişman bir şekilde tahtında oturan bir baba gözümde canlanıyor. Sarayın entrikaları içindeki oğlunun ismini çaresizce yazdığı şiirlerle temizlemeye çalışıyor.
– Seriyi kaç kitap olarak planlıyorsunuz ve beşinci kitap için tarih belli mi?
Seri beşinci kitap ile birlikte tamamlanacak. Son kitabın senaryosu üzerinde hala çalışıyorum. Bu yüzden net bir tarih veremiyorum.
– Şehzade Yangını harici, Kasap serinizi de takip ediyorum. Kasap’tan ve diğer kıymetli çalışmalarınızdan kısaca bahsedebilir misiniz?
Yaşadığım bazı hayal kırıklıklarından dolayı bir senedir kişisel projelerime ara vermiştim. Bu süre zarfında özellikle senaryo yazmak ile ilgili kendimi geliştirmeye çalıştım. Haziran ayı ile birlikte de tekrar çizgi roman projelerime geri dönüyorum. İlk işim geçen sene yarım bıraktığım Kasap serisinin finali olan dördüncü fasikülü tamamlamak. Senaryosunda bir kaç güncelleme yaptıktan sonra Ağustos ayına final sayısını yetiştirmeyi planlıyorum. Bunun dışında da senaryo olarak çalıştığım iki ayrı projem var ama mecrası ne olur bilemiyorum şu anda. Bu iki hikaye için niyetim öncelikle ortaya güçlü bir senaryo ortaya çıkarmak.
Selçuk Ören’e tekrar sorularıma verdiği cevaplar için, bu güzel röportaj için teşekkür ederim. Eğer daha fazla röportaj okumak dilerseniz, blog sayfamda farklı vesilelerle sorular yönelttiğim güzel insanlara buradan ulaşabilirsiniz. Sağlıcakla.
Bir yanıt yazın