adamkarga

adamkarga da derler kararsız bir âdem.. öykü sever.. blog yazar, vlog çeker. bir öykü kitabı yazdı.

Hakkari’de Bir Mevsim Üzerine

Rize İzdiham kitap okuma grubumuzla eylül ayı kitabımızdı Hakkari’de Bir Mevsim. Hem kitabı okuyacak hem de kitabın filmini izleyecek ve tahlilini gerçekleştirecektik ki yaptık. Keyifli ve dolu dolu bir akşamdı.

Yalnızdım. İçimde büyüyen boşluğun içinde yalnızdım.

Kitap ilk yazıldığında adı “O” imiş ve bir süre yasaklı kalmış. 1983’te çekilen filmi de beş yıl yasaklı kalarak kitapla aynı kaderi yaşamış. Filmin adının Hakkari’de bir mevsim olarak tercih edilmesiyle kitap da aynı adı almış o günden sonra. Aslında kitabın ilk adı olan “O” romanda çok bir yer edinemeyen ve birer gizem olarak kalan Süryanî kitapçının kahramanımıza hediye ettiği kitaplardan geliyor.

Nuh, hangi dilde konuşmuştu teknesine doluşan hayvanlarla?

Ferid Edgü, sürgün bir öğretmenin gözünden -kendi gözünden- Hakkari’nin karlı, soğuk ve yalıtılmış atmosferini anlatırken aslında insan ruhunun en derin katmanlarına dokunuyor. Kitap boyunca, karakterimizin içsel çatışmalarını, öğrencileriyle kurduğu ilişkileri ve çevresindeki çetin doğa ile olan mücadelesini izliyoruz. Bu mücadelenin en büyük kısmı öğrenciler ve insanlarla ortak bir dilde buluşabilmek gayretini içeriyor.

Ama ben Nuh değilim ki! Ben yolunu yitirmiş zavallı bir yolcuyum. Bir kazazedeyim. Burada öğretmenlik oynayan. Öğretecek bir şeyi olmayan bir öğretmen. Başkalarını ve kendisini öğrenmeye çalışan. Ansımaya çalışan, dilini, adını, geldiği yerleri ve aralarında yaşadığı insanların dilini. Ama özellikle kendini…

Edgü’nün dili, minimalist ve yalın; bu da metni okurken bir nevi meditasyona dönüştürüyor. Her cümle bir manzara çiziyor. Gelgelelim, bu manzara sadece dış dünyayı değil, iç dünyayı da kapsıyor.

Roman mı yoksa bir otobiyografi mi?

Ferid Edgü, 1970 yılında Hakkari Yüksekova’da Pirkanis ve Keskin köylerinde subay öğretmen olarak görev yapmış. Kendi yaşadığı zorluk ve sıkıntıları anlattığı için otobiyografi denilebilir bir çalışma fakat kendi izlenimlerine kattığı düşsel kurgu kitabı bambaşka boyuta taşıyor. Düş ile gerçek arasında bağ kurmakta zorlanıyor okur.

Bir kuş uçuyor. Çok şükür tüfeğimiz yok, umursamıyoruz.

Filmin çekildiği yere dair

Hakkari’de Bir Mevsim filmi için devreye Onat Kutlar da girer ve senaryo tamamlanır. Başrollerinde Genco Erkal, Rana Cabbar, Erol Demiröz ve Berrin Koper’in yer aldığı film gerçekten de Hakkari’nin 2000 metre rakımlı Anitos (Yonyalı) köyünde çekilmiş.

Film kitaba göre daha somut ilerliyor olsa da sunduğu manzaralar insanı gerçekten kışın zorlu şartlarının içinde hissettiriyor. Kitabın düşsel yoğunluğunun filme tam olarak aktarılamadığını düşünüyorum. Sanatsal sahnelerle arayı kapatmaya çalışmış olsalar da bir belgesel tadı almaktan öteye gidemedim.

Filmin çekildiği köy 1985 yıllarında başlayan terör faaliyetlerinin etkisi ile on yıl kadar boş kalış ve iki binlerin başında yeniden yerleşim gerçekleşmiş. Bu da böyle bir bilgi işte, bulmuşken satayım dedim.

Romana dair genel düşüncelerim

Romanın anlatmak istedikleri ve verdiği mesajlar nedeniyle bir süre yasaklı kaldığını söylemiştim. Film de aynı kaderi paylaşmış olsa da yayınlandığı yıl dört ödül almayı başarmış. O dönemde devletin aciz kaldığı durumları anlatıyor olması hem yasaklanmasının hem de ödül almasının bir nedeni. Burada net olarak ifade etmek istediğim bir husus var: Devlet sadece doğunun köylerine uzak kalmamıştı. Anadolu’nun her bir köyü doktora, hizmete, refaha ve medeniyet denilen imkanlara uzaktı, mahrum kalmıştı. Bu mahrumiyetleri sadece doğuya atfederek buradan siyasi bir mesaj çıkarmayı akıl yoksunluğu olarak görüyorum. Dahasını konuşamayacak kadar memurum ama sözün özü anlayana kafidir.

örülenler:


Söylenenler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir