Okumak ve yazmak. En çok özendiğim iki şey. Bu özentimi öğrencilerimle de paylaştım her zaman. Onlara haddimin yettiğince bu konuda yol göstermeye çabaladım. Şimdilerde görev yaptığım okulda bir öğretmen olarak bu konuda beni gururlandıran 4 öğrencim var. Birlikte hem okuyor hem de yazmaya gayret ediyoruz. Ayrıca okul kütüphanemizin sorumluluğu da tamamen bizde. Bir köy ortaokulu kütüphanesi için oldukça düzenli ve zengin bir ortam oluşturabildik sayelerinde. İşte bu dört öğrencimle KaSeT adını verdiğimiz gizli bir tim kurduk: Kitabı Sevdirme Timi. Amacımız zaten yaptığımız öğrenciler arasında kitap okuma oranını artıracak faaliyetleri artırmak ve bu işe tatlı bir yön eklemek. Ayrıca bu faaliyet içerisinde okuduğumuz kitapları yorumlamak da var. Geçtiğimiz yıl tamamen kitap yorumlarımızdan oluşan bir gazete çıkarmayı planlamış olsak da benim tembelliğim yüzünde başaramamıştık. Şimdi bu güzide dört öğrencimden üçünün kitap yorumlarını paylaşmak istiyorum. Bunu düzenli bir şekilde devam ettireceğiz: Hem onlar hem de benim için hatıra niteliği taşıyacak olmasının yanında onların gelişim sürecine sizleri de ortak etmek istedim.
“ONLAR” MI YAPTI?
Bu romanı okurken, çocukluk arkadaşlarınızı ve birlikte yaşadığınız o sakağı hatırlayacaksınız. Peki otuz yıl sonra her şeyin ardından aynı kalacağını söyleyebilir misiniz? Bence kesinlikle değişecektir.
Kitabın içeriğinden bahsetmek gerekirse şöyle: Karakterimiz otuz yıl önce yaşadığı sokakta bir cinayet işlendiğini öğrenir ve bu olayı aydınlatmak için görevlendirilen komiser kendisidir. Katilin çocukluk arkadaşı olduğu iddia edilir. Komiser buna ihtimal verememektedir. Arkadaşı da bu cinayeti sokaktaki değişim sonrası “ONLAR”ın işlediğini savunur…
“ONLAR” kim mi? Bu sorunun cevabı kitabın sayfalarında sizi bekliyor.
Ben bu kitabı okurken samimiyet, hüzün aynı zamanda mutluluk ve umut duygularını hissettim. Keyifle okuduğum kitaplardan biri oldu. Tahmin ediyorum ki siz de bu duygularla okuyacaksınız.
Umarım sizlere bir kitap da ben kazandırmışımdır 🙂
Buse Sahan
TEK VARLIĞIM
Öncelikle kitabın adı Sol Ayağım. Mutlaka okumalısınız. Çünkü okumaya başlayınca acıklı bir hikâye içinde sürükleneceksiniz ve farkındalık kazanacaksınız. Bu kazandığınız farkındalık ile birlikte bazı düşünceleriniz değişebilir. Değişen düşünceleriniz aklınıza geldikçe iyi ki okumuşum diyeceksiniz.
Madem öyle biraz da kitabın içeriğinden bahsedeyim: Karakterimizin sol ayağı onun dünyası ama bir ara onu kullanmamak için söz vermek zorunda kalıyor.
Bu durum onu çok üzüyor ama bir şeyin olabilmesi için sözünü tutuyor. Olabilmesini istediği şeyi ancak kitabı okuyunca öğreneceksiniz. Karakterin sol ayağının onun her şeyi olmasında annesinin de yardımları var ama bunu ayrıca anlatırsam acıklı hikâye içinde sürüklenmenizi engelleyebilir. Mutlaka okuyun derim 🙂
Izel Azra Aksoy
ZENGİNLİK Mİ, HUZUR MU?
Bence bu kitapta görülmesi gereken en önemli şeylerden biri, hayatımızda önemli olan birçok karada ikilemde kalırsak maddi varlığın, zenginliği bize her zaman mutluluk ve huzur getirmeyeceğini bilerek karar vermeli olduğumuzdur. Bu kitapta bir genç kızın maddi varlığın değerine kapılır gerçek sevgi ve mutluluğu unutarak yanlış bir karara yöneldiği ve sonrasında ne karar verdiğini anlatmamam gerektiğini düşündüğüm olaylar anlatılıyor.
Anlatmamam gerektiğini düşündüğüm şeyler diyorum çünkü kitaptan alacağınız keyfi bozmak istemem. Ama yine de kitapla alakalı küçük bir ipucu daha vereceğim. Bu küçük ipucu, kitabın Peyami Safa tarafından ustaca yazılmış olduğu ve hiç sıkılmadan, bir solukta okuyabileceğiniz türden bir roman olduğudur.
Farkındayım, kitabın içeriğiyle alakalı bir ipucu olmadı ama bu sözlerim bir kitabı okumak için önemli bir gerekçe.
Romanla ilgili son sözlerim ise; umuyorum ki romanı okuyup bana hak verirsiniz. Ve romanı beğenerek, merak ederek, keyif alarak okursunuz. Ayrıca bu ve bunun gibi romanları okumaya devam ederek okumaya daha da bağlanmanızı dilerim. Severek okuyacağınız bir kitap seçmenize benim de yardımım dokunduysa ne mutlu bana 🙂
Sude Sahan
Öğrencilerinizle oluşturduğunuz timi çok sevdim. umarım sayıları artar çocuklarımızın. Sol ayağım okuduğum ve okuduğum zaman da çok etkilendiğim kitaplardan. paylaşıma teşekkürler… sevgiler… 🙂
Teşekkür ederiz 🙂 Umarım artırabiliriz sayımızı ve sizlerle daha nice güzel, samimi yorumlar paylaşabilirim onların kaleminden ^^
kitapla zehirleme timi
nasıl güzel birşeydir
sizi ve öğrencileri tebrik ediyorum
keşke gençler daha çok okuyup zehirlenseler
kitap yorumları da ayrıca çok güzel olmuş
Buse, İzel ve Sude’yi tebrik ediyorum
Okumaya devam gençler
Her işin başı okumak, yeni ufuklar hedeflemek, hayal etmek
Eminim sizler çok başarılı insanlar olacaksınız
Kendinize inanın
Öğretmeninizi de kutluyorum
çok çok teşekkür ederiz. keşke daha nice şeyler gelebilse elimizden ve onlara okumaya sevdirebilsek.
öğrencilerime güzel yorumunuzu ileteceğim. tekrar onlar adına da teşekkür ederim 🙂
İşte İdealist Öğretmen gibi öğretmen.. Memlekette sayısı gün geçtikçe azalan hümanist dost..
teşekkür ederim, umarım yıllar boyu hiç kaybetmem bu heyecanı ve nice öğretmenlerimiz de kat kat heyecanla eğitim verir, ışık olur öğrencilerine 🙂
Seçim konuşmasına gitmek için dersini teekeden matematik öğretmenleri var bu memlekette. İdareye şikayet ediyorsun, sanane cevabını veren müdür yardımcıları var benim kadim memleketimde. Bir de öğrecileri için “düşünüp yazabilen” bir güruha ön ayak olmuş idealist öğretmenlerimiz var çok şükür. Sayıları az olsa da bir gün mutlaka aklı selim gençlik gelecek başa. Sizin sayenizde kıymetli öğretmenim sizin sayenizde . Varolun emi
Maalesef ki haklısınız ve umarım çok çok daha iyi öğretmenlerimiz vardırlar ve daha iyilerimiz yetişerek, güzel öğrenciler yetiştirirler 🙂