Gök gürültüsü, kapalı hava, hafif serpiştiren yağmur, pencerenin az ilerisindeki yoldan hızla geçen arabalara, şimşek parıltıları, horoz sesi, kuş şarkıları, hafif rüzgarla ağır ağır sallanan ağaç dalları ve akşam yemeği için ayıklanan börülcelerin süreğen “kıt” sesi…
Masamı her ne kadar çok seviyor olsam da bilgisayarın açısı yazı yazmamı zorlaştırıyor. Tembellikten ve yeniliğe bir miktar sdafasczv….! Ürpertici bir gök gürültüsü ile hızlandı yağmur. Ve yazı yazmak arzusunun yerini fırına atılacak olduğunu duyduğum patatesin heyecanı alıyor. Son günlerde çok yemiyor olsam da bir türlü kilo veremiyorum. Her gün yeterli miktarda kanat çırpsam da düzensiz oluşundan olsa gerek, pek bir işe yaramıyor. Konumuzla ne ilgi var deme! Zaten bir konumuz yok, olduğu pek nadir görülmüştür. Aslında sana son okuduğum kitabı anlatacaktım ama ruh hâlim oldukça uzak buna. Göze uzak olsa da yakınca bir yere gürültüsü büyük bir yıldırım düştü şuan. Dikkatim tamamen dağıldı. Sahi ben ne amaçla yazmaya başlamıştım?
Kartpostal hazırlamak son zamanlarımda en sadık kalabildiğim hobim ve yağmur çok hızlandı. Pencereyi kapatmalıyım! … Pencerenin kapanmasıyla yağmur doluya döndü, camı dövüyor. Neyse! Geçtiğimiz haftalarda 60 kadar öğrencimi de zehirleyerek (!) kartpostal etkinliği düzenlemiştik. Kartları hazırlamaları pek heyecanlı değildi ama cevaplarını bekleme süreci ve alırken büründükleri heyecanlı, meraklı hâl muazzamdı. İçlerinden mezun olan dördü daha da ileri giderek postcrossing üyesi oldular. Yani bunu istedikleri sürece yapmaya devam edebilecekleri bir aracı siteye üye oldular. Bugün onlarla ilk kartlarını hazırladık bile. Eğer neden bahsettiğim konusunda bir fikrin yoksa, kartpostal hobisi adına sana şu yazıyı tavsiye edebilirim 😉
Konu bu da değildi. Yazıya başladığımdan beridir hava şartları sebebiyle 4 kez elektrik gitti ve yeniden yazdığım için iyice koptum. Senin için bir video hazırladım. Fonda oldukça hoş bir şarkı ile kartpostal hazırlıyorum. Kayıt esnasında tatlı bir heyecan vardı içimde. Umarım hoşuna gider geçirdiğin birkaç dakika. Daha düzensiz ve daha saçma yazılarda ve hatta belki videolarda görüşebilmek ümidiyle…
Bir yanıt yazın