Kraliçenin Kölesine Saldıran Kaz

Kraliçenin Kölesine Saldıran Kaz

firuze hazretlerinin ikinci işçisi

Karınca kolonisi hobisini sana uzun uzadıya anlatamam belki ama kısaca özet geçmeliyim ki neler döndüğünü fark edebilesin: Çiftleşme döneminde büyük karınca kolonileri prens ve prenseslerini çiftleşme uçuşu için bir yağmur sonrası serinliğinde gökyüzüne salıyor. Çocukken uçan karınca diye peşlerinde koşturduğumuz karıncalar aslında prens ve prenseslerimiz. Çiftleşme uçusuna çıkan ve döllenen prenseslerimiz kraliçe tacını takıp yerküreye tekrar iner ve artık ihtiyacı olmadığını düşündüğü kanatlarını bırakıverir ilk fırsatta.

Kraliçemiz kanatlarını bırakıp gökyüzüne veda ettiğinde artık kendisine ve yavrularına huzurlu bir koloni kurabilmek için uygun ortam aramaya başlar. Tamda bu anda hobiciler olarak elimizde birer deney tüpü ile kraliçemizi arar, bulur ve ona uygun bir saray inşa ederiz. Hazretleri eğer sarayınızı beğenirse ve takdim ettiğiniz yiyecekleri severse işçilerini doğurmaya başlar. Türüne görece 1 aylık süre sonra ilk işçisi çıkar ve artık işçisi ona hizmet etmeye başlar.

İlk işçisi bizlerizdir hazretlerinin ve ikinci işçisiyle koloni büyümenin ilk adımını atmış olur.Firuze: marangoz karınca kraliçem: benim sağlıklı ilk kraliçem ve ona hizmet etmeye başladığım günden bu yana 40 gün geçti. İlk işçisi geçen gün gözlerini açtı dünyaya ve anında hizmete başladı Firuze hazrete.

köle benim madem, saldıran kaz neci

Üç kafa kardeşim var, öz olmasalar da öyle gibiler. Misafirliğe geldiler köyüme ve onları köye birkaç kilometre mesafede bulunan, gizli cennet diye tabir edilebilecek, sesten ve dünyadan uzak bir lokantaya, balık yemeye götürdüm. İş yeri sahibi Mehmet abi, öğrenci velim ve hoşsohbet bir insandır. Yengemin ve kendisinin eli de hayli lezzetlidir. Fırında balık, tereyağlı ve sıcak pide ekmeği ve tabi ki çay favorilerimden 🙂

Yediğimiz içtiğimiz bir kenara, fotoğraf ve video çekmek konusunda biraz kıt kaldım. O kadar huzurlu bir mekan ki aklınız telefonunuzu ve geri kalanları bir kenara itiyor.

Değirmen adı verilen mekanın 10 kadar kazı da var ve önde akan derede yüzüyorlardı. Giderken en azından onlardan bir hatıra koparayım istedim ve video kaydını açıp yanlarına yanaştım. Diğerlerin pek huysuzlanmadı ama içlerinden bir efe direk saldırıya geçti. Kaç kere denesek de aynı huysuzlukla üstümüze yürüdü 🙂

İşte başlığa vesile olan Kraliçe Karıncamız Firuze Hazretlerin ilk kölesi olan bendenize saldıran kazın ta kendisidir:

üç kafadar ve bolca ses

Değirmende mideyi susturduktan sonra eve gelip yayıldık desem doğru bir ifade olur. Yayılmak ama ne yayılmak 🙂 Elde gitar, dilde habire lakırtı… Birkaç saat sürdü sarhoşluğumuz.. keyfimiz yerindeydi mutluyduk: Muhabbetin sarhoşluğuyla kendimizi dağlara vuralım dedik ve bindik arabaya, çıktık yola ama daha yolun başında minik ve tatsız bir kaza yaptık. Huzur mu? O bir saatliğine bizi terk etmişti sanırım. Sana, kazadan önceki anlardan bir ses kaydı sunuyorum. Hepsini dinlemek zor gelir, bol saçmalamış olabiliriz, tekrar dinlemeye ve montaja gerek duymadan yükledim 🙂 Umarım bir kem sözümüz olmamıştır.

Kaza bahsini geçersek, geç de olsa çıktık dağımıza. Güneşin batışını kaçırmış olmaktan ötürü canımız biraz sıkkındı. Ama çok geçmeden toparlanıp gitarı aldılar ellerine canlarım ve başladır söylemeye şarkılarını. Hava kararana kadar oradaydık. Kedim Tekircan da bizlerleydi ve pek uslu durduğunu söyleyemem 🙂 Ay gülümsedi sonra muazzam bir geceden.. arkamızdan bıraktık tüm derdi, acı birer çorba içelim diye yola koyulduk.

sözümü tutuyorum

Pullarımı tekrar paylaşmaya başlayacağımı söylemiştim hani 🙂 İşte kendime verdiğim sözü tutuyor olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Son paylaşımımla veda ediyorum sana ve yazıya. Senin için huzur ve mutluluk dilerim 🙂 Bir daha ki sefere görüşebilmek dileğiyle..  

Yeni Yazı Posta Servisi

10 Comments

  1. bizim turuncu

    selamlar abi, arkadaşınızın sesi çok güzel maşallah. benim de arkadaşım olabilir mi acaba, zararsız biriyimdir:)

    • Selamlar turuncu 🙂 Hoş geldin.
      Elbette arkadaşları olabilirsin, kendilerine bi sormak lazım ama kabul edeceklerinden eminim 🙂

  2. Öncelikli olarak minik de olsa kazaları ciddiye almamız gerekir,çok geçmiş olsun..Videoyu dinledim,müzikseverlere “gitarlı resital veriyormuşsunuz” gibi olmuş…✔ Firuze hazretleri hikayesinden iyi bir senaryo çıkardı herhalde..Uçan karıncalar bazen bizim dairede bile gözüküyodu..? Pul koleksiyonunu gördüm,ingstarmda harika diyebilirm..✔ Kazın saldırması olayına ben de çok sık karşılaşıyodum,özellikle yabancı yerlere gittiğimiz de kazlarda bizi yabancı olarak gördüğü için,koruma içgüdüsü ile saldırıya geçiyolardı..Bu da onun giib birşey olmuş..?Elinize sağlık..?

    • – Haklısınız, ciddiye alınmalı ve ders çıkarılmalı elbette. Sadece günün geri kalanı mahvolmasın diye unutmak diledik bian önce 🙂
      – Bendeniz sadece araya giren bet sesli kişi rolündeydim kayıtta. İki dostumun güzelliği idi bütün parçalar. Dinlemiş olmanıza sevindim, zira sabır işidir katlanmak bizlere 🙂
      – Karıncaları gerçekten seviyorum ve umarım bir gün dediğiniz gibi bir öykü kaleme alabilirim 🙂
      – Pul koleksiyonum aslında çok daha fazla ve yavaş yavaş paylaşmaya devam edeceğim hesabımda, ilginiz için teşekkür ederim.
      – Mekana yabancı değilim normalde, çok karşılaştık önceleri kendisiyle ama o gün tersinden uyanış sanırım kaz efendi 😀 Yanımda yabancı olmasından ötürü oldu sanırım 🙂

  3. Kaz olayı iyiymiş. Yıllar önce benim küçük oğlen de ördekleri kovalıyordu. İçlerinde kaz da vardı. Bir anda avcı av oldu. Çok komik bir görüntüydü. Bizimki önde onlar arkada…karıncalar….aslında minik canlılara bir garezim yoktur ama bazen bahçenin belli yerlerinde o kadar arrtıyorlar ki adım atılmıyor.

    • Hayvanlarla iç içe olabilmek ve onlarla anılara sahip olmak güzel şey 🙂 Ne kadar güçlü görünsek de bazen karşılarında aciz ve komik duruma düşebiliyoruz ^^

      Karıncalar muazzam varlıklar ama evin içinde çoğalmaları benim bile sinirime dokunabiliyor 🙂

  4. Anonim

    Karıncaların bu durumunu bilmiyordum, onlar genelde bizim evde ve bahçede çok olur. Ortaya çıktıktan sonra da yağmur yağar. Ben onlara yağmur karıncaları derdim:))) Şimdi değiştirmem lazım herhalde..
    Kaz pek bir sevimli imiş..

    • Güzel bir isim vermişsiniz 🙂 Kraliçe kadar güzel bir sıfat hatta belki daha naif olabilir 🙂
      Kazlar ve diğer hayvanlar hep sevimliler, sadece görmesini bilmek gerek sanırım 🙂

  5. Kaz çok şeker hahaha: )ne güzel şarkılar gitar doğa..Kaza için geçmiş olsun tabii ki..pul koleksiyonunuzdan ara ara buraya koyarsanız bize de nostalji olur:)

    • Çok şeker ama saldırmasaydı iyiydi 🙂
      Teşekkür ederiz, oldukça küçük bir kazayı zaten. Ve pullarımı paylaşacağımdan emin olabilirsiniz 🙂

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir